FEDERASYON TARİHÇESİ

Uluslararası Federasyonunu 1892 yılında olusturan, 1896 yılından bu yana tüm Olimpiyat Oyunları’nın bünyesinde yer alan ve bugün 151 ülkede yarısmaları düzenlenen "Kürek", dünyanın en prestijli spor dallarından biridir.

Köklü bir geçmişe sahip olan ve farklı gelişim süreçlerinden geçerek günümüze kadar ulaşan kürek sporu, modern örnekleri yakın bir zamanda ortaya çıksa da geleneksel olarak Avrupa’dan Çin’e kadar tüm dünyada gözlemlenen tarihsel bir geçmişe sahiptir. Kürek sporunun tarihi, ilk kez taşımacılık ve askeri alanda kullanımının görüldüğü Milattan Önce Eski Mısır ve Roma Uygarlıkları dönemine kadar gidebilmektedir. Bu dönemlere ait tarihi eserlerin pek çoğunda kürek ve sandal figürleri ve kabartmaları bulunmaktadır. Bilinen en eski zamanlardan günümüze kalan on bin yıllık Sümer Tabletlerinden anlaşıldığına göre su üstünde hareket ettirilen sal, kayık ve teknelerle avlanmak, mal taşımak, can kurtarmak ve savaşmak için kürek adı verilebilecek aletlerin varlığı belirlenmiştir. O tarihlerde kürek bir spor aracı olarak kullanıldığı ya da yarışların yapıldığı kesin olmamakla birlikte, deniz savaşlarında kullanıldığı resimlerle kanıtlanmıştır. O dönemlerde gemilere hız kazandırabilmek için teknelerin içine kat çıkılarak iki sıra, hatta üç sıra kürekçiler yerleştirilmiştir.

M.Ö. 2.YY

İlk kez Romalılar ve Eski Mıısırlılar tarafından kullanılan ve tarihçesi M.Ö. 2 yy.’a kadar dayanan kürek sporunun kullanıldığı ilk bölgeler ise Akdeniz ve Nil çevreleridir. Asur ve Mısırlılardan kalan kabartmalarda, üç kürekçili sandallar olduğu görülmüştür. Dünyayı kürekle ilk kez Vikingler dolamış ve bunu daha sonra Ming Hanedanı döneminde aynı şeyi Çinliler tekrarlamışlardır. Çinlilerin de çok eski çağlardan beri nehirlerde ve göllerde kürek yarışları düzenledikleri bilinmektedir. Kürek çekme denizci bir ülke olan Yunanistan’da da önemli bir yer tutmuştur. Seyahat yazarı Pausanias’da göre Argolis bölgesindeki Hermion şehrinde ve Kıbrıs’ta kürek yarışlarının yapıldığı, Salamis’te kazanılan deniz savaşının hatırasını anmak için de Atina’nın semt ekipleri arasında kürek sürat yarışları ve Salamis adasının etrafını dönmek suretiyle de dayanıklılık yarışları yapıldığı bilinmektedir.

Kabartmalar ve toprak vazolar üzerindeki fresklerde çeşitli kategorilerdeki kayıklarıyla yarışan kürekçileri varış anında gösteren çok canlı figürlere rastlanmaktadır. Yunanlıların üç sıra kürekli kadırgaları, Romalılarla Kartacalılar’ın galerilerinde tam anlamı ile kürekçi ekipleri vardı. Kürekle ilgili faaliyetlerin çoğunun savaş anıları veya eğlence ile ilgili olduğuna dair bilgiler bu belgelerden anlaşılmaktadır. Romalılar kürek çekmeyi Pün savaşları sırasında tanımışlardır. 3. yy. da Roma donanmasının Londra’yı işgal etmek için Thames nehri boyunca kürek çektiklerini bulunan belgeler kanıtlamaktadır. Romalı yazar Virgil, Aeneis adlı eserlerinde içinde kürek yarışlarının da bulunduğu bir bayramı anlatırken ilginç bilgiler vermiştir. Bu faaliyetler zamanla sportif yönden uzaklaşmış, eğlence ve seyir amaçlarına yöneltilmiştir.

944

Milattan sonra 944 ile 975 yılları arasında yaşamış olan İngiltere kralı “Edgar The Peacefull” sıra dışı bir iş yaparak 973 yılında aralarında İskoçya kralı da bulunan, kendisine bağlılık yemini etmiş sekiz kişilik bir aristokrat ekibi oluşturmuş ve Edgar’ın dümenciliğini yaptığı bu krallar ekibi, Deen nehrinden Chester’daki Saith John Kilisesi’ne kadar kürek çekmişlerdir

1274

Kürek sporuna bağlı olarak adlandırabileceğimiz ilk tarihi bilgi 1274 yılında Venedik kökenli yazılarda bulunmaktadır. “REGATA” kelimesi ile Venedik’te doğal olarak su üstünde yapılan taşımacılıkla başlayıp gelişerek sonunda su festivallerine kadar yükselen bir evrim yaşanmış. 1315 yılında yapılan “Venedik Su Festivali”nde birçok etkinliğin yanı sıra tekne yarışları da kaydedilmiş.

1454

Bir spor olarak kürekçilik, İngiltere’de kolejlerde eğitim programlarının bir parçası olarak kullanılmış, amatörleri de hobi ve yarışma amacıyla yaptığı görülmüştür. 1800’de Eton Koleji’nde üç uzun tekneyle kürek çekildiği ve 1811 yılında sekiz tek dümencili ekiplerinin katıldığı bir yarışma düzenlendiği bilinmektedir. Bu yarışmada profesyonel kürekçiler ve kayıkçılar da çoğu kez amatörlere yardımcı olmuşlardır 1454 yılında Londra’da düzenlenmeye başlanan çeşitli büyüklüklerdeki teknelerin yarışları, 1800’lerde daha da gelişerek renkli ve çok çekişmeli yarışlar haline geldi, Eton Üniversitesi gençleri de yarışlara ilgi duydular ve 1790’larda teknelerle geçiş töreni düzenleyerek kürek sporuna yaklaşmaya başladılar.

1715

Taşımacılığın yapıldığı nehirler bazı bölgelerin çok akıntılı, anaforlu ve dalgalı olmasından kaynaklı bu şartlarda sandalları gidecekleri yere ulaştırmak bir ustalık, tecrübe ve kuvvet gerektiriyordu. Bunun için kayıklarda kürek çeken usta kürekçiler yanlarına mutlaka bir iki genç kürekçi alıp, onları yetiştirmekteydi. Bu yetenekleri ortaya çıkarmak adına Thomas Jogget adında İrlandalı bir komedyen, Londra’da şehrin en iyi kürekçisini ortaya çıkarmak için bir yarış düzenlemeyi planladı. 1 Ağustos 1715’te Londra Köprüsüne astığı ilanında altı kişilik ekiplerle Londra Köprüsü’nden Chelsea ‘ya ödüllü bir yarışmanın düzenleneceği ve bunun her yıl tekrarlanacağı belirtmiştir.

1716

1716’da bugün hala tarihi adıyla anılan “Doggetss Coat and Badge” kayık yarışını düzenledi. Bu yarışları daha sonra sandalların kendi aralarında yaptıkları kürek yarışları takip etti. İlk organize kürek yarışı ise 1775’de Renelagh Garden Londra Putney’de düzenlenmiş, fakat bu yarış daha çok bir karnaval havasında geçmiştir. Bu bağlamda, günümüzde İngiltere kürek yarışmalarının en sık yapıldığı ülkelerin başında gelmiştir ve aynı zamanda bu ülkede kürek sporu en eski okul sporu olarak benimsenmektedir. Dünyanın en çok tanınan kürek yarışı olan Oxford ve Cambridge yarışları, ilk olarak 10 Haziran 1829 ‘da Thames Nehri’nde, 6838 metre üzerinden yapılmış ve Oxford’un kazandığı bu yarışı 20.000 sporsever izlemiştir. Bu yoğun ilgi karşısında Oxford ve Cambridge arasındaki ikinci yarış bundan 7 yıl sonra 1836’da gerçekleşti ve The Boat Race adı altında günümüze kadar geldi. Bu organizasyon Henley Kraliyet kürek yarışları adı altında devam etmekte olup, Henley şehrini kürekçiliğin merkezi haline getirmiştir.

1818

Londra’da Lamberth’te sandalları aynı limanda bulunan sandalcılar bir araya gelerek bir kürek kulübü kurmaya karar verdiler. Böyleye 1818’de Lander adı verilen ilk kürek kulübü kurulmuş oldu. Bunun ardından Kürek sporunun uluslararası bir nitelik kazanması 1836’ da İngiliz ve Alman kürekçiler arasında Hamburg’da yapılan bir yarışmayla birlikte gerçekleşmiştir. Henley yarışmalarından yıllar önce de dünyanın birçok yerinde zenginlerin, asilzadelerin parayla tuttukları profesyonel kürekçiler arasında yapılan yarışmalar düzenlenir ve yarışlar üzerinden müşterek bahisler oynanırdı. Halkın gösterdiği ilgi çok fazla olmuş bunun üzerine bugün hala devam eden Henley Kraliyet Kürek yarışları 1851'de ilk defa yapılarak başlamış oldu. Bu yarışta Kraliyet ailesi adına çeşitli kupalar konmakta ve çeşitli kategorilerde dünyanın en iyilerinden, lise takımlarına kadar kürek ekipleri bu yarışa katılmaktadır.

1879

İngiltere’nin ardından Fransa, Amerika ve diğer ülkelerin de kürek sporu ile ilgilenmeye başlamasının ardından, 19 yüzyılın ortalarında 1879’da kurulmuş bulunan Metropoliten Kürek Birliğinin 1882’de Amatör Kürek Birliği adını alıp yarışmalar için belli kural ve şartları yayınlaması ile İngiltere’de küreğin belli kurallar çerçevesinde yapılmasına başlanmıştır.

1890

Fakat Avrupa’da yaygınlaşmaya başlayan kürek yarışmalarının kuralları çeşitli ülkelerde, çeşitli kulüplerde farklı şekillerde uygulanıyordu. Aynı kuralların her ülkede, şehirde, kulüpte uygulanması ve artık belli bir düzen kurulması gerekliydi. Kürek yarışmalarını kuralları çeşitli ülkelerde ve çeşitli kulüplerde ayrı ayrı şekillerde kullanılmasından dolayı artık belli bir düzen kurulması, aynı kuralların tüm ülkelerde belli standartlarla uygulanması gerekliliği sebebiyle Belçika Kürek Federasyonu tarafından düzenlenen bir toplantı ile diğer ülkelere davet gönderildi ve delegelerinin bu toplantıya katılmaları istendi. 1890’da yapılan toplantı sonunda alınan kararlar gereği 21 Eylül 1890’da ilk Avrupa Şampiyonası yapıldı. Yarışma mahalli Termuzen’in Cluysen Terdonck olarak adlandırılan yerinde 2840 metre üzerinden yapıldı ve yarışı Sport Natique de Bruges kulübünden Belçika adına yarışan Edovard Lescravwaet adlı kürekçi 12 dakika, 8 saniye ile birinci olarak kazandı.

1891

Bu yarışların ardından 21 Temmuz 1891’de Brüksel’de kurucu ülkeler Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve İsviçre’nin katılımı ile bir toplantı düzenlendi ve F.I.S.A kısa adıyla (Federation Internationale des Societes d’Aviron) Milletlerarası Kürek Federasyonu kurulmasına karar verildi. Günümüzde World Rowing olarak adlandırılan F.I.S.A. daha sonraki yıllarda gelişerek üye ülke sayısını arttırmıştır. Bugün 156 ülkenin birleştiği bir uluslararası federasyon olarak işlevini sürdürmektedir.

1896

Modern olimpiyatların düzenleyicisi Pierre de Courbertin’in “sporların en güzeli” diye nitelendirdiği kürek sporu, aristokratların yaptığı spor dalı olarak anılır. İlk Modern Olimpiyat olarak başlayan Atina 1896 Yaz Oyunlarında kürek yarışları programa alındı, ancak hava muhalefeti dolayısıyla gerçekleşemedi. Bu sebepten dolayı Kürek sporu ilk olarak 1900 Paris Olimpiyatında yer almış oldu. 1900’deki Olimpiyat oyunlarının Paris’te yapılmasının ardından, olimpik bir spor haline gelmiş olan kürek sporunda bayan yarışları resmi olarak ilk kez Montreal Olimpiyat Oyunları’nda yapıldı. Erkeklerde ilk dünya şampiyonası 1962’de, Gençler Şampiyonası 1967’de, bayanlarda ilk Dünya Şampiyonası 1974’te düzenlendi. 14 Tekne sınıfından oluşan yeni Olimpiyat Kürek Programı ilk kez 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunlarında uygulandı.
Sevilla'da gerçekleştirilen 2022 Dünya Kürek Şampiyonası'nda ilk kez sahne alan #ParaRowing, 2005 yılında ilk kez Paralimpik programa dahil edildi. İlk Para-Rowing yarışları ise Pekin'de gerçekleştirilen 2008 Yaz Paralimpik Oyunları'nda, 9-11 Eylül tarihleri arasında Shunyi Olimpik Kürek-Kano Parkı'nda gerçekleştirilerek tarihe geçti. Bu yarışlara 23 ülkeden 108 sporcu (56 erkek, 52 kadın) katıldı.

   Türk tarihinde askeri ve ulaşım alanında yüzyıllardır kullanılan kürek, özellikle Osmanlı Tarihinin önemli bir parçasıdır. Osmanlı döneminde denizciliğin gelişimine paralel olarak gelişen kürekçilik, Osmanlı donanmasının güçlenmesiyle daha da yaygınlaştı. 3 tarafı denizlerle çevrili topraklara sahip Osmanlı döneminde yaygın olan kürek kullanımı, Osmanlı’nın son dönemleri ve Erken Cumhuriyet Dönemi’nde daha da popüler hale gelmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün uğraştığı iki spordan birisi kürek sporudur. Özellikle İngiltere’deki Oxford ve Cambridge Üniversitelerinin yarışlarının ünlendiği ve Uluslararası Kürek Federasyonu’nun kurulduğu bu dönem, ülkemizde de kürek kulüplerinin kurulmasına tanıklık eder.

1579

Dünya kürek literatüründe yer alan 1715’de yapıldığı söylenen İngiltere’deki ilk kürek yarışlarından 136 yıl önce, ülkemizde ise 16. Yüzyıl Osmanlı Devleti Dönemi’nde (1579) III. Murat devrinde ilk yarışın gerçekleştirilmiş olduğu Topkapı Sarayı arşivlerindeki kayıtlarda yer almaktadır. Saray kayıtlarında yer alan bilgilere göre Sadrazam, Vezir ve Ağa Kayıkları arasındaki yarışa 25 teknenin katıldığından bahsedilir. Devrin Padişahı III. Sultan Murat, yarışları Sarayburnu Kasrı’ndan izlemiştir. Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın kayığı birinci, Şark Orduları Serdarı Ferhat Paşa’nın kayığı ikinci gelmiş ve Sultan’dan ödüller almışlardır. Şölen görünüşlü bu yarışın önemli tarafı, ilk kez bir sadrazamın böyle bir yarışta kendi özel kayığı ile yer almasıydı. Aynı zamanda bu yarışlar sayesinde Boğaziçi ve Marmara suları, Türk tarihinde ilk kürek parkuru olarak yer almıştır.

   Bu bilgilerin yanı sıra İstanbul Boğazı’nda taşımacılık yapan teknelerin, birbirleriyle yarışarak yolcuları taşıdığı ve taşıma süreleri üzerine sahil kıyısında bahislerin açıldığı dönemin ise daha eski olduğu söylenmektedir. Osmanlı Devleti döneminde Osmanlı kayıkları genellikle ağır ve uzun küreklerden oluşmaktaydı. Bu sebeple arış için yapılan özel kayıklar yoktu. Bu kayıklar genellikle gezi için yapılırdı. Padişah ailesinden veya zengin kişiler, bu kayıkları özel olarak yaptırırlar, genellikle kuvvetli, iyi kürek çeken kürekçilere iş verirlerdi. Zira kayıkla dolaşırken rastlantı olarak ayrı kişilere ait iki kayık yan yana geldiklerinde, gizli bir itilimle yarış başlardı. Kayık sahipleri, böyle durumlarda başarıyı bir onur konusu yaptıklarından, aylıklı iyi kürekçiler işe alırlar ve zaman zaman bol bahşişler verirlerdi. İstanbul’da kürek yarışlarının kaynağı, zengin saray adamlarının göreve gidiş dönüşlerinde kayık kullanmalarıyla başlar. Saraylıların kürek yarışları genellikle akşam dönüşlerinde olurdu. Eminönü, Cibali ve Yemiş İskelelerinden kalkan tekneler, Ortaköy ya da Defterdar burnuna geldiklerinde hız keserek arkadan gelenleri beklerler, daha sonra Boğaz boyu önceden belirlenen yere kadar yarışırlardı. İlgi gösteren kişiler Defterdar önüne toplanarak tahminlerde bulunuyorlardı. Özellikle 19.yüzyılda Tarabya, Beykoz ve Kadiköy’de (Moda) kürek yarışları düzenlenirdi. Bu düzensiz kayık yarışları 19. yüzyılın sonlarına değin sürdü. 19. yy. sonlarına doğru İstanbul Boğaziçi’nde kürek yarışları yapılmaya başlanmıştır. Devrin padişahı Abdülaziz, pehlivanları arasından seçtiği güçlü, kuvvetli kimselerden kürek takımları kurdurmuştur. Bu yarışlar “piyade” denilen bugünkü “tek çifte” benzeri teknelerle yapılmaktaydı. Hatta geceleri bile ay ışığında Boğaz‘da kürek yarışları yapıldığı söylenmektedir. Bu arada profesyonel kürekçiler de yetiştirilmiştir. Boğaziçi’nde zenginler tarafından, konaklarda ve yalılarda bu iş için yetiştirilmiş kayıkçılara iddialı yarışlar yaptırılmıştır. O zamanki yağlı kürekleri iri yarı kürekçiler çekmişlerdir.

1899

Türklerin modern anlamda ilk kürek yarışına katılmaları ise 1899 yılındadır. Japonya’ya bir dostluk ziyaretine giden Ertuğrul gemisi personeli, bu sırada uğradıkları Singapur’da düzenlenmekte olan kürek yarışına katılarak birincilik kazandılar. Türkiye’de ilk resmi kürek yarışmaları ise 7 Eylül 1913’te Donanma-i Osman-i Muavenet-i Milliye Cemiyeti tarafından İstanbul’da düzenlendi.

1923

1923 senesinde kurulup 1936 senesine kadar faaliyetlerini sürdüren Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı ulusal bir spor yönetimi arayışının başlangıcı olmuştur. 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında kurulan Fenerbahçe, Altınordu, Haliç, Moda, Galatasaray, Güneş, Beykoz, Hereke gibi kürek kulüpleri, bir oluşum olmadan spor faaliyetlerini gerçekleştirdiler. Bu dönemde il şampiyonalarının ardından düzenlenen bölge müsabakaları en önemli kulüplerarası müsabakaları teşkil etti.

1924

Kürek sporu ilk kez, 22 Mayıs 1922 yılında kurulan Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı bünyesinde faaliyet göstermeye başlayarak ilk kurumsal adımını atmış oldu. Kürek sporu, 1924'te Deniz Sporları Federasyonu'na bağlanarak faaliyetlerini uzun süre bu teşkilatın bünyesinde gerçekleştirdi. 1931 yılında FISA’nın (günümüzde World Rowing) 17. üyesi olarak Dünya Kürek Federasyonu’na kabul edilmiştir. Kürek sporu kulüplerarası rekabetin en yoğun olduğu spor dallarından biri oldu. 1951’e kadar sadece il ve bölge şampiyonaları düzenlenirken, II. Dünya Savaşı sonrasında birçok kulübün kürek branşı açması ve Marmara bölgesi dışındaki kulüplerin de bu spora ilgi duymaları ile kulüplerarası Türkiye Şampiyonaları düzenlenmeye başladı.

1930

1930’lu yıllarda Fenerbahçe Spor Kulübü’nden üç kız kardeş Fitnat, Nezihe ve Melek Özdil hanımlar ilk bayan kürekçiler oldu. 1940’larda da "Tasvir-i Efkar" Gazetesi tarafından düzenlenmeye başlayan geleneksel Büyükdere-Bebek kürek yarışları bu spora ayrı bir renk kattı. Aynı yıllarda büyük ve kaba sandallardan ince teknelere geçildi. 1942’de Oxford ve Cambridge Üniversiteleri arasında yapılan geleneksel kürek yarışmalarında, Cambridge Takımı’nda yer alan Şamil Urallı uluslararası alanda adını duyuran ilk Türk oldu.

1952

1952’de Batı Almanya-Florchein’daki müsabakalara katılan Türk kürekçiler, ödünç teknelerle yarışmalarına rağmen 2 birincilik, 1 ikincilik aldılar. 1955 Akdeniz Oyunları’nda tek çiftede gümüş madalya alan Fenerbahçeli sporcu Tonguç Türsan, uluslararası alandaki ilk millî karşılaşmada ilk önemli başarıyı elde etti.

1957

1957 yılında ise Eftal Nogan başkanlığında tamamen özerk hale gelen Türkiye Kürek Federasyonu, resmi olarak kurulmış oldu. 1960’lı yıllarda kürek sporu yeni isimler (Korel Durgun, Erdinç Karaer, Kemal Yüce vb.) ve Ankara gibi yeni bölgeler kazanırken yönetici Mufahham Elmen de bu sporun gelişmesi için büyük bir çaba harcadı. Aynı dönemde Ankara’daki Mogan Gölü kürek merkezine dönüştü. 1966 yılında ise ilk dünya şampiyonasına katılmıştır

1970

1970’lerde durgunluk dönemine giren kürek sporunda 1980’lerde yeniden canlanma görüldü. Bu dönemin en önemli başarısını, 1984 yılında Romanya’da yapılan Balkan Şampiyonası’nda iki çiftede Yüksel Taşçı ve Cüneyt Üstüner Balkan birincisi olarak elde ettiler. 1987-1988 öğretim yılında ise ilk kez Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü’nde kürek, bilimsel bir kimlik kazanarak bilim dalı kuruldu.
1996 yılında Murat Türker Tek Çifte kategorisinde gümüş madalya alarak ilk kez Dünya İkinciliğini kazanan isim oldu. 2004 yılında ise Ahmet Yumrukaya ve Emre Vural’dan oluşan Hafif Kilo İki Tek ekibi Dünya Şampiyonu olarak bir ilke imza attı. 2013 yılına gelindiğinde Nebojsa İlic’in Milli Takımlar Başantrenörlüğüne getirilmesi ile büyük bir atak yapan Türk Kürek Sporu, başarılarında önemli adımlar atmaya başladı.